2 Temmuz 1993’de Sivas Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan yangın yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir.

Sivas katliamının aydınlığa, demokrasiye, kardeşliğe ve bir arada yaşama kültürüne yapılan bir saldırı olarak gerçekleşmiştir.

İnsanlık tarihinin bu kara lekesi hafızalarımızda, yaralı bilinçlerimizde, kanayan vicdanlarda 26 yıldır yerini korumaktadır.. 12 Eylül zihniyetinin hazırlayıp pekiştirdiği ve uyguladığı bu olay maalesef ülkemizde yaşanan diğer faili meçhuller gibi aydınlatılmamış üstü kapatılmaya çalışılmıştır.

26 yıl önce insanlar diri diri yakılırken kılını dahi kıpırdatmayanlar ve sorumluları yakalayıp adalete teslim etmeyenler provokatif tutumlarında ısrarcı olduklarını bir kez daha ortaya koymuşlardır. Demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerinin güçlü bir şekilde dillendirildiği bir dönemde bu olay bütün ayrıntıları ile aydınlatılmalı failler adalete hesap vermeli sorumlular cezalandırılmalıdır. Bu ülkemizde birliğin dirliğin ve kardeşliğin tesisi için çok önemlidir. Adalete güven sarsılmıştır, bu güvenin tesisi için bu adım atılmalıdır.  Sivas’ta yaşananları ve sorumlularını unutturmak için  baskı ve engelleme politikalarını uygulayanlar büyük bir yanılgı içindedirler. 

Türkiye’de devletin bütün dinsel, mezhepsel, etnik oluşumlara eşit mesafede durulması gerekmektedir. Ancak bu şekilde kardeşlik ve birlik sağlanabilir. Bizler Anadolu da kardeşçe yaşamak isteyen bu toprakların sahipleri olarak ülkeyi yönetenlerden artık ayrıştırıcı, kin ve nefret içeren, kutuplaştırıcı ifadeler değil sevgi barış hoşgörü ve kardeşlik ifadeleri duymak istiyoruz. Ve yapılan yanlış kimin  tarafından yapılırsa yapılsın yanlış denilmesini istiyoruz. İnsanlığa karşı suç işleyenlerin mutlaka cezalandırılmasını istiyoruz. Bu ülkede yaşayan hangi din ırk mezhep ve etnik kökenden olursa olsun yüreğinde bir parça merhamet olan hiç kimsenin kabul etmeyeceği 93 Sivas Katliamında hayatını kaybedenleri bir kez daha saygıyla anıyor, bu olayları planlayıp yapanları lanetliyorum.

Yüce yaradan bu topraklarda bir daha bizlere böyle vakalar yaşatmasın.