Bu hukuksuzluğun sonuna kadar takipçisi olacağız.

Geçtiğimiz aylarda İslam İşbirliği Teşkilatı Zirvesi ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda alınan kararlara rağmen hakları ihlal edilen Filistinli kardeşlerimizin, onurlu davalarını savunurken İsrail güvenlik güçleri tarafından şehit edilişini üzüntüyle takip ettik.

İsrail’in, onlarca Filistinli kardeşimizin şehadeti ve binlerce masum kardeşimizin yaralanmasıyla sonuçlanan alçakça eylemlerini şiddetle kınıyoruz. ABD ve İsrail’in, coğrafyamızın gözbebeği ve barışın şehri olan mukaddes Kudüs’ü kana bulamasını, uluslararası hukuku vahşice çiğnemesini en güçlü şekilde lanetliyoruz.

İsrail’e, böyle devam etmesi halinde, eninde sonunda akıttığı masum kanlarında boğulacağını bir kez daha hatırlatıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı üzere “bugün kendilerini Kudüs’ün sahibi sananlar, yarın arkasına saklanacakları ağaç dahi bulamayacaklardır.”

Bütün insanlığın gönlünde yer etmiş bu mukaddes şehrin ihtiyacı olan istikrar, maalesef, ABD’nin aldığı kararlarla bir kez daha yıkılmıştır. ABD Yönetimini bu yanlış ve tehlikeli kararından derhal dönmeye davet ediyoruz. Bölgedeki krize çözüm arama çabaları sürerken bu kararın alınması, ABD’yi daha sonra yaşanabilecek olumsuzluklardan sorumlu tutmaktadır.

ABD ve Israil’in bu ortak adımının, Kudüs’ün Filistin’in başkenti olduğu gerçeğinin meşru zeminini ortadan kaldırmayı amaçladığı aşikardır. Doğu Kudüs’ün 1967 sınırları içindeki bağımsız Filistin devletinin başkenti olduğu gerçeğini değiştirmeye güçleri yetmeyecektir. Kendi vatanlarında özgürce, güven ve refah içinde yaşayacakları güne kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

Bölgede çözümün sağlanması ve istikrara kavuşulması için öncelikle Filistinlilere uygulanan haksızlıkların ortadan kaldırılması ve adaletin sağlanması gerekmektedir. Filistin halkına karşı uygulanan zulme karşı tek yürek-tek ses olarak karşı çıkmak, adaleti ve insani değerleri korumayı şiar edinmiş biz gençlerin en başta gelen sorumluluğudur.

Bu doğrultuda bölgede çözüm umutlarını yeniden yeşertmek, barışı sağlamak ve adaletsizliği ortadan kaldırmak için elimizden geleni yapacağımıza ahdediyoruz. Şehid düşen kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz. Kalbimiz, dualarımız ve desteğimiz Filistin’in tüm mazlumlarıyladır.

15 Temmuz’da zalimlere karşı adalet safındaki duruşuyla zafere yürüyen bir millet olarak, aynı kararlılıkla Filistin halkının yanında olduğumuzu tüm dünyaya ilan ediyoruz.