Simdi birçoğunuz böyle bir başlık attığımdan dolayı bana kızacaktır. Hatta birçok kimse yazdığım yazıdan dem vurarak klavye efeliğine kalkacaktır. Belki de üstüne alınmamak için hedef şaşırtacaktır. Herkes kendince bir yol tutturmuş doğru yanlış demeden biat ediyor. Her fırsatta şehri sahiplenen şehrin külhanbeyleri ayni zamanda da şehrimize üvey evlat muamelesi yapan beylerbeyidir.

Şehrimizin olması gereken yerde olmamasından dert yananlar, şehrimizin kabuğunu kırması yönünde çalışmalar yapmaları gerekirken şehrin öz evlatlarının (vatandaşların) kalbini kırıyor.

Herkesin gördüğü fakat dillendiremediği gerçekleri yüksek sesle dillendirmeye kalkıştığın zaman herkesin Maraş sevdası herkesin dava aşkı kabarmaya başlıyor.

Yaşadıkları şehre karşı aidiyet duygusu beslemeyen, ahde vefadan bihaber olanlar size bağlılık ve sadakat dersi vermeye başlıyor.

Şehrimizin ekonomik ve finansal anlamda gelişmesine olanak sağlaması, yön vermesi gereken iş dünyasının saygın iş adamları da üç maymunu oynuyor. Bu gün ilk yüz ekonomi içerisine girme başarısında bulunan is adamlarımız ve sanayicilerimiz var. Şehrimizin yatırımlar konusunda eksiklerini avantajlarını dezavantajlarını en iyi bilen kişilerdir. Yeni yatırımcılara referans olması gerekirken rakip olurlar korkusuyla şehri makûs talihine terk ediyorlar.

Şehrimizde bulunan üniversitenin şehrimizin tarihi, coğrafi, yeraltı ve yeryüzü zenginliklerini gün yüzüne çıkarma konusunda yerel yönetimlerle yapılmış en ufak bir çalışma yoktur. Söz konusu bile olmamıştır. En basit yönüyle Bitirme tezleri ile yüksek lisans tezlerinin öğrencilerin okumuş oldukları bölümlere ilişkin şehrimiz yönünden araştırılması istenilmez mi? Yazılı kaynaklar bu çalışmalarla çoğaltılamaz mı? Şehrimize yapılması düşünülen projeler yönünde fizibilite çalışmaları istenilmez mi? En basiti İktisat bölümü öğrencilerinin şehrimize yatırım yapmayı düşünenlere kaynak teşkil edilecek yazılı kaynaklar sunması çok mu zor? Sahip olduğun fırsatları kullanmak çok mu zor?

Sorsanız, tüm siyasi partilerin amacı şehrimizi ülkemizi bir adım daha ileri götürmek, yalnız söylenen görünen arasında dağlar kadar fark var. Şehrimiz vekilleri arasında bile bir kutuplaşma var. (Veysi Kaynak’çılar _ Mahir Ünal‘çılar) MHP Kongre seçimleri yapılan itirazlarla 2- 3 defa tekrarlanmıştır.

Vatan millet Sakarya hep sözde kalıyor. Menfi çıkarlar hep ağır basıyor. Davaya en çok dava içerisindeki sözde dava adamları zarar veriyor. Menfaati icabı, karnı doyanın sofra sahibine düşman olduğu gibi kendi davasına kendi dava arkadaşlarına ver yansın ediyor. Bir aklıselim çıkıp ta ya arkadaş sen yaptıklarınla konuştuklarınla davamıza yakışmayan, davamıza zarar veren hareketler yapıyorsun. Yapma demiyor.

Kraldan çok kralcı olanlar aklı estikçe ileri geri konuşmalar yapıyorlar. Onca Milletvekili, il ve ilce başkanı bu durumdan rahatsız olup, duruma müdahale etmiyor.

Bu kısır döngüyü nasıl aşmamızı konuşmamız gerekirken biz kısırlığı tartışıyoruz. Bu gün şehrimizde içinde 81 ilde, merkezi yönetime el verip destek olması gereken yerel yönetimler ve yerel siyasetçiler Merkezi yönetimin onca işi gücü arasında bir de kendileri sorun teşkil ediyor. Ortak payda vatansa, milletse, şehrimiz ve ülkemiz ise ortadaki fikir ayrılığı nedendir? Bu soruya cevap verebilecek var mıdır? Acaba…