Bir karış toprağı ve bir avuç insanıyla dünyanın başına bela olan israiloğulları Müslümanların ilk kıblesi olan mescid-i aksa ve Kudüs’te terör estirmeye devam ediyorlar. İşin ilginç yanı ise bu sadece Filistinli insanların sorunuymuş gibi Filistin halkı Müslüman ülkeler tarafından yalnız bırakılıyor.
Katar’a atar yapan Arap ülkeleri konu Mescid-i aksa olunca üç maymunu oynuyorlar. Araplarda haklı aslında milyon dolarlarla düşmandan aldıkları silahlarlarla düşman vurulmaz ki… Ayrıca da bu silahları nerede ve kim için kullanacağını da merak etmiyor değiliz.
Sınav bu ya; bir fani kadın aşkıyla dünyayı yakarım diyenler, baki olan bu bir aşk ve dava da ölüm sessizliği içinde gömülüp yok oluyorlar. Leyla aşkıyla Mevla aşkını mı unuttuk acaba?...
Müslüman bir toplumda sabah ezanı ile niyetlendiği orucu İsrail hurmasıyla açıyorsa bir Müslüman, burada çok fazla bir şey bekleme ümmet adına…
Bizler, tarihler yazan bir neslin coğrafyanın değiştirilmesine sessiz kalan evlatlarıyız.Hepimiz Yaradan dan ebabil kuşlarını göndermesini bekliyoruz. Ama farkında olmadığımız şey ise Yaradan ebabil kuşlarını kâfirlerin üzerinde yolladığında Müslümanlar kâfirler karşısında çok azınlıktaydılar. Bu gün ise düşman karşısında Müslümanların sayısının katmanı belli değil, Kısaca bu gün ebabil kuşları taşlasa taşlasa sessiz kalan biz Müslümanları taşlar.
Tükürüğümüzle boğarız dediğimiz İsrail’in kolalarının köpüklerinde boğulup sarhoş oluyoruz. Bu sersemliğin başka bir açıklaması olamaz. İşin en ilginç yanı ise bir mazlum elini açıpta Ya Rab, gör Müslüman kullarının halini, haksızlık karşısında sessizliklerini, düştükleri vehm hastalığını diye dua etse helak olmamız an meselesi… Ama böyle bir korkumuz yok.
Birçoğumuz boynuz kulağa geçtikten sonra İsrail ürünlerini boykot etme derdin de. Ama bu konuda da o kadar safız ki bakkal ve market raflarında dizili duran İsrail ürünlerini almaz isek geri iade edilir sanıyor. Eğer o ürünler raflarda yerlerini aldılarsa o ürünlerin paraları çoktan İsrail kasasına girmiş demektir.
Kaldı ki ülkemizde ulusal bir televizyon kanalında Kudüs ve Mescid-i aksa konusu tartışılıyor. Ümmetin sesiz kalmasından dem vuruluyor. Aynı programda reklam arsında İsrail mallarının reklamı yapılıyor. Yine en azında bu programda konu ediliyor Kudüs, Başka bir kanalda sözde din adamları canlı yayında sidik yarıştırıyorlar. Bir Çoğu da zaten Mescidi-i Aksa’yı bir ibadethane yâda Filistin de bir toprak parçası sanıyor. Durum bu kadar vahim. Bilmiyorlar ki Kudüs Müslümanların mahremi, bilmiyorlar ki namusu…
Aslında İsrailoğulları göründükleri kadar da güçlü değiller ha, nereden biliyorsun diyeceksin. 6 Yaşındaki çocuğun bakışından korkup 25 kurşun darbesiyle öldürüyorlar. Elinde silah yok ama bakışlarındaki heybet İsrail askerlerinin korkmasına yetiyor. Varın gerisini siz düşünün.
Doğrusu ümmetin şerefini koruyan 5 yaşındaki bu çocuk kadar bile olamıyoruz;
Kudüs’te bir çocuk ufacık elinde küçücük bir taş
Şahadeti arzulayan kocaman bir yürek, tertemiz bir baş
Ölüm kapısını çalmış gözlerinde yok en ufak bir telaş
Biliyor çünkü bu bir sınav orta da yok savaş
Hoşça ve DOSTÇA Kalın…