1 Mayıs tarihi, toplumsal sorumluluk duygusuyla hareket eden sosyal devlet ile her türlü sömürüye karşı mücadele eden işçilerin birlik, dayanışma içinde kutlamaları gereken bir gün olmalıdır. Tek kutuplu bir dünyanın hüküm sürdüğü günümüzde, emperyalist-kapitalist sistem,  işçi sınıfının uluslararası dayanışmasını önlemek için sarı sendikacılığı örgütlemektedir. Ayrıca, sömürgelerindeki sınıf dayanışmasını etnik ve dinsel temelde bölerek örgütlü sınıf bilincini yok etmektedir.

Kapitalizmin en çok korktuğu şey, ezilenlerin ve sömürülenlerin kendisine karşı birlik ve dayanışma içerisine girmesidir. Bu nedenle sömürülerini devam ettirebilmek ve ezilenlerin bir araya gelmelerini önlemek için çeşitli politikalar geliştirmişlerdir. Bugün dünyanın dört bir yanında emekleri ile yaşam mücadelesi verenler kendi aralarında birlik olmak yerine birbirleriyle savaşmaktadırlar.

Bugün Ortadoğu’da Afrika da Uzak doğuda birçok bölgede yaşayan insanlar birbirleriyle savaşmakta her gün yüzlerce insan hayatını kaybetmektedir. Bu Uluslararası sermayenin açık bir oyunudur.

Çalışan üretenler savaşmak yerine bir araya gelseler güçlerini birleştirseler insanların kanını emenlere fırsat vermezler. Ama tarihsel süreçte böl parçala yönet taktiğini uygulayanlar bizimde içinde bulunduğumuz coğrafya da zaman zaman sağ-sol zaman zaman Alevi-Sünni zaman zaman Türk Kürt vb. ayrıştırmalar üzerinden insanları birbirine düşman edip kendi hegemonyalarını kurmuşlardır. Emekçiler bu oyunu bozmak zorundadır. İnsanca yaşam çocukların yarınları için bu birliktelik mutlaka sağlanmalıdır.

1 Mayıslar, sınıf ayrımlarının ortadan kaldırıldığı, sömürünün, insanın insana köleliğinin yok edildiği tarihsel hareketin günü olarak kutlanmaktadır. Yılda bir gün bile olsa, işçiler her türlü sömürüye ve ayrımcılığa karşı geldikleri bu günde seslerini duyurmaya çalışmakta, birlik ve beraberlik içinde olduklarını göstermektedirler.

Ancak, bizler, değişen ve dönüşen Türkiye’de, İşçi Bayramı’nın Resmi Bayram olarak kutlandığı bu günde, çalışma alanında daha akılcı ve çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesini temenni ediyoruz. Gelişmiş ülkelerde insanca yaşamın standartları bizim ülkemizde de uygulansın istiyoruz. Kaldı ki yaşadığımız bu günlerde milyonlar iş bulamadığı gibi iş bulan milyonların emeğinin sömürüldüğünü görüyoruz. Ülkede tekelleşme kartelleşme son hızla devam ederken düzen her gün çalışan lehine bozulmaktadır.

İşçinin emeğini sömürenler onu mezarda emekli olmaya mecbur edenler  şimdi de işçinin KIDEM TAZMİNATINA göz dikmiştir. İşçi bayramında haykırılıyor ve soruyoruz İşçinin birikimini hangi fona ve kimlere peşkeş çekeceksiniz?

Gün, etnik ve dinsel kimliklerin öne çıkarıldığı gün değil, tıpkı 1886 yılında olduğu gibi sınıf dayanışmasının öne çıkarılacağı; sömürgeciliğe karşı bağımsızlık bayrağının dalgalandırılacağı; emperyalizme karşı mazlum ulusların dayanışma içinde olacağı gündür. Bu düşüncelerle TÜM EMEKÇİLERİN 1 Mayıs İşçi bayramını kutlar saygılar sunarım.

Yaşasın 1 Mayıs!

Yaşasın işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü!