Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada tanık olarak dinlenen İbrahim Yılmaz, 15 Temmuz’da görevinin başında olduğunu belirterek akşamüzeri Orduevinde tayin olan askerler için verilen yemekte bulunduğunu söyledi. Bu sırada 2.Ordu Komutanlığında dönemin Kurmay Başkanı olan Avni Angun’un kendisini aradığını ve izne ayrılacağını söylediğini ileri süren Yılmaz, sonrasında saat 21.00 sıralarında eve geçtiğini dile getirdi.

“Ne olduğuna bir anlam verememiştim”

Bu sırada saat 21.45 sıralarında televizyondan İstanbul ve Ankara’da yaşanan olayları gördüğünü ifade eden Yılmaz, “Tam olarak ne olduğuna bir anlam verememiştim. Ancak olayların normalde olmadığını fark ettim” dedi

Sonrasında hareket merkezini arayarak durum sorgulaması yaptığını belirten Yılmaz, Diyarbakır Valisi ile de görüştüğünü ve neler olup bittiğini konuştuklarını kaydetti.

“Olayları ilk televizyondan öğrendim"

Dönemin 2.Ordu Komutanı olan Adem Huduti ile de telefonla görüştüğünü belirten Yılmaz, “Kendisi ile görüştüğümde ‘Televizyonda olaylar var bilgimiz var mı’ diye sordum. Kendisi de ‘bende bilmiyorum, ne olduğunu öğrenmeye çalışıyorum, kimseye ulaşamıyorum’ dedi. Komutanımız bana kışla emniyetine dikkat etmemizi de istedi. Bende kendim kolordu kurmay başkanını aradım ve birliklere emir vermesini, kışladan hiçbir askerin ve aracın çıkmaması talimatı verdim. Daha sonra olaylar artmaya başlayınca ben saat 23.00 civarınca evinden kolordu karargahına gittim. Burada Kolordu Kurmay Başkanımız bana Genel Kurmay Başkanlığından yayınlanan sıkı yönetim emrini arz etti. Bende bu emri inceledim ve kanunsuz olduğunu anladım. Bunun üzerine kurmay başkanına bu emri kesinlikle uygulamayacağımızı ve birliklere emir vererek kimsenin dışarı çıkmaması talimatı verdim” diye konuştu.

“Sakın emir komutadan çıkmayın”

Dönemin ordu komutanı Adem Huduti ile telefonla görüşerek Genelkurmay’dan gelen sıkı yönetim emrinin sorduğunu ifade eden Yılmaz, “Onun da bilgisi olduğunu ancak kesinlikle emir komutadan ayrılmamamızı söyledi. Gelen emrin uygulanmamasını özellikle bizlere söyledi. Bende kendisine 7. Kolordu Komutanlığı olarak birliklere emir verdiğimizi söyledim. Kendisi bana tekrardan ‘Sakın emir komutadan çıkmayın’ dedi. Mühimmat depolarına da dikkat edin diye emir verdi” ifadelerine yer verdi.

“Adem Huduti, darbecileri konuşarak vazgeçirmeye çalıştıklarını söyledi”

Sonrasında Diyarbakır Valisi’ni de aradığını belirten Yılmaz, birliklere vermiş olduğu emirleri Valiye de ilettiğini ileri sürerek konuşmasına şöyle devam etti:

"Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin emrinde olduğumuzu söyledim. Saat 00.30’a doğru Kurmay Başkanı Avni Angun, harekat merkezinden bizi aradı ve kendisi bana Ordu Komutanı’nın odasında entegre olduğunu söyledi. Serdar, Zeki Paşa ve Bahadır Albay ile birlikte olanların olduğunu söyledi. Bize kötü fiili bir harekette bulunmadıklarını kapıda nöbetçi olduğunu kendilerinin oda da olduklarını söyledi. Ordu Komutanı’nı aradım, kendisi odada olduklarını, fiziki zarar verilmediğini ve konuşarak onları ikna edip, vazgeçirmeye çalıştıklarını söyledi. ’Birliklere sahip çık, emir komuta sistemini bozmayın, o emirlere uymayın’

Terör operasyonu kapsamında Diyarbakır’da 5 taarruz helikopterinin bulunduğunu da belirten Yılmaz, “Ankara’dan tam mühimmatlı helikopterlerin istendiği bana iletildi ben de gitmeyeceklerini söyledim” ifadelerini kullandı.

“Semih Terzi ile 15-20 saniye konuştum”

Darbe kalkışmasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından vurularak öldürülen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi ile 8. Ana Jet Üssü’den Ankara’ya gitmeden önce telefonla konuştuğunu ileri süren Yılmaz, “Semih Terzi ile telefon ile yaklaşık 15-20 saniye bir görüşmemiz oldu. Semih Terzi’ye niye buruda olduğunu sordum. Oda ‘Ankara’dan çağırdılar, Ankara’ya gidiyorum’ dedi. Tek görüşmem bu oldu” diye konuştu.